3 Aralık 2013 Salı

Seyahat Notlarım- Mönchengladbach ve Düsseldorf/Almanya

Eylül ayında bir arkadaşımla IFS-food eğitimi için Almanya’daydık. Düsseldorf Havaalanı’nda indikten sonra tren garından trenle, havaalanına yaklaşık 30 dak. mesafede olan Mönchengladbach’a gittik. Almanya'nın batı kesimindeki Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde bulunan Mönchengladbach sessiz ve sakin bir kasaba görünümündeydi. Hava oldukça soğuktu. Otele yerleştikten sonra akşam yemeği için çıktık ve kent merkezinde küçük bir İtalyan restorantı bulduk. Parmesan peyniri ile servis edilen makarna ve kırmızı şarap oldukça lezzetliydi.
Mönchengladbach’da en çok ilgimizi çeken şeylerden biri de küçük butik dükkanlardı. Sadece şekerleme ya da imbiklerde likör satan küçük ve güzel dekore edilmiş dükkanlar ilgi çekiciydi. Bir de Türkiyedeki gibi herşeyin bir liraya satıldığı dükkanlara benzer, herşeyin bir Euroya satıldığı bir dükkan gördük.
İki günlük yoğun bir eğitimin ardından Düsseldorf’a gittik gezmek için. Düsseldorf oldukça güzel ve pahalı bir şehir. Almanya’nın moda ve fuar merkezi olarak biliniyor. Lüks mağazalarla dolu uzun bir caddesi var. Ren nehri kıyısında yemek yemek ve içmek için yan yana sıralanmış bir sürü mekan var.

Caddelerde dolaşırken arkadaşımın gözü pasta ve fırıncılık vitrinlerine takıldı, benim gözüm de daha çok takı ve hediyelik eşya vitrinlerine takıldı. Akşama doğru, hava kararmadan Düsseldorf’un işlek caddelerinden birine gittik, Ren nehri kıyısına yakın bir yerdi. Dışarda klasik müzik konseri vardı. Sonradan öğrendiğimize göre üniversitelerden birinin yılda iki üç defa halka açık olarak, dışarda verdiği konserlerden biriymiş. Konser oldukça güzeldi. Konser bitiminde tüm müzisyenler konser alanından inerek, dışarda seyyar bir araç içinde dağıtılan siyah Alman birasından içmeye koyuldular. Tabi bizde eşlik ettik.
Hava kararınca barlar sokağı olarak bilinen bir yere gittik. Dışarısı oldukça kalabalıktı. Sanırım haftanın son günü olması dolayısıyla, cuma günü Almanların eğlenme günüydü. Birşeyler yiyip, içtikten sonra otele geri döndük.

Akılda Kalanlar...

Tren istasyonunda bilet aldığımız makinada türkçe dil seçeneği de var.
Butik çikolata ve şekerleme dükkanları çok güzel.
Canınız türk kahvesi ya da çayı çektiğinde rahatlıkla bir türk mekanı bulabilirsiniz.
Hiç ummadığınız bir anda taksi şoförü ya da garsonla kendinizi türkçe konuşurken bulabilirsiniz, herkesin ayrı bir hikayesi var, dinlemek isterseniz.












 
 

 

1 Ağustos 2013 Perşembe

Seyahat Notlarım-Fethiye/Kayaköy

Geçen yıl Temmuz ayında kızkardeşim ve oğlumla birlikte Fethiye’de Kayaköy Sanat Kampı’nda bir hafta tatil yapmıştık. Öyle keyifliydi ki, yine yaz ve yine tatile çıkma isteği...Yazmak istedim...


Kayaköy aslında Fethiye ve Ölüdeniz arasında kalan terkedilmiş bir Rum köyü...Etrafı çam ormanları ile kaplı köyün ortasında yer alıyordu kaldığımız kamp.  
Adı üzerinde, birçok sanatsal etkinlik atölyesi de olan kampta, güne yoga ile başladıktan sonra, istediğiniz atölyede sanatsal bir etkinlikle uğraşabilirsiniz ya da havuz kenarında veya bungalov evlerde uzanıp kitap okuyabilirsiniz.
Kaldığımız kampta çok sıcak bir aile ortamı vardı, kamp sahipleri çok samimi ve sıcak insanlar. Aslında tam anlamıyla bir aile işletmesi sayılır; kampın kurucusu olan Oğuz’un trajik bir şekilde ölümünden sonra aile üyelerinin geri kalanı kampı işletmeye devam etmişler, Oğuz’un anısını her an yaşatarak...
Kampta anne ve yenge yemek yapma işini, baba ve amca ulaşım işini üstlenmiş. Oğuz’un kuzeni Mutlu ise gelen misafirleri Fethiye’nin güzelim koylarına, eski Rum köyüne götürüyor ve eski Likya Yolu’ndan Ölüdeniz’e doğru uzun bir yürüyüşe çıkarıyor.  Kampın güzel sahiplerine burdan sevgilerimi yolluyorum...
 
 
 Kampta kaldığımız süre boyunca hergün başka bir koya gittik. Koylara kadar iniş, tepeden çam ormanlarının içinden geçerek ve eşsiz deniz manzarasını izleyerek,  en az 30 dakika kadar yürümeyi gerektiren keyifli bir yolculuktu. Kabak Koyu, Kelebekler Vadisi,  Darboğaz gittiğimiz birkaç koydan biri...Özellikle Kabak Koyu’nu çok sevdim. Koyda konaklayabileceğiniz birçok kamp var, sit alanı olduğu için bina inşasına izin verilmiyor, ağaçtan bungalov odalarda konaklıyorsunuz.
Aklımda Kalanlar:

Türkiye’nin en güzel koyları ve denizi Fethiye’de bulunuyor, denizin ortasında suya atladığınız zaman nerdeyse yüzme bilmenize gerek kalmadan, bir tüy gibi suyun üzerinde uzun bir süre yatabilirsiniz.

Akşam koylardan kampa geri dönüşte, denizin üzerinden güneşin batışını izlemek keyifli.

Ölü denizde yat paraşütçülerinin kuş gibi gökten süzülüp aşağıya inişlerini izlemek keyifli.

Ağaçların arasından treking yaparak koylara indikten sonra, denizin içine cuk diye dalmak çok keyifli.

 




21 Nisan 2013 Pazar

Gıda sektöründe Pest Kontrol (Haşere Mücadele)’nin Gıda Güvenliği Standartlarındaki Yeri ve Önemi

 Gıda ve gıda ile ilgili firmalarda özellikle pest kontrol önemle üzerinde durulması gereken bir konudur.  Genellikle firmalar bu konuda uzman bir pest kontrol firması ile çalışırlar. Pest kontrol konusu ISO 22000 standardında Ön Koşul Programları maddesi (7.2.3) başlığı altında sadece isim olarak geçmesine rağmen; BRC-food, BRC-IOP ve FSCC 22000 standartlarında ayrı bir başlık olarak ve ayrıntılı bir şekilde yer almaktadır.
Pest kontrol firmalarının dosyalarında minimumda aşağıdakilerin olması gerekir:
Pest kontrol firması ile yapılan sözleşme ve sözleşme içerisinde mücadele edilecek hedef haşere gruplarının (böcekler, uçan haşereler, sıçanlar, vb.) ve pest kontrol sıklığının belirtilmiş olması
·         Pest kontrolü yapacak kişinin bu konuda eğitimli ve yetkin bir olması (ilgili sertifikalar)

·         Pest kontrolde kullanılacak ilaçların (insektisit) Sağlık Bakanlığı’ndan izinli olduğunu gösteren sertifikalar ve MSDS’leri-gıdada kalıntı bırakmamalı ve haşerelerin bağışıklık kazanmasına yol açmamalıdır.

·         Pest kontrolde kullanılan ekipmanların (sinek öldürücü cihazlar, kapanlar, yem istasyonları, böcek monitörleri, güve feromenleri, vb.) bir saha planı üzerinde numaralandırılmış bir şekilde yerleşimlerinin gösterilmiş olması-bu ekipmanların etkin bir pest kontrol açısından doğru bir şekilde konumlandırılmış olması gereklidir.

·         Pest kontrol firmasının uygulama raporunda, kullanılan ilaçların, miktarlarının, kullanım yerlerinin belirtilmiş olması; kullanılan tüm pest kontrol ekipmanlarının kontrol kayıtlarının tutulmuş olması

Pest Kontrol Firmalarının detaylı bir pest kontrol faaliyeti için firmaya sunması gerekenler:

Ø  En az yılda bir trend analizinin yapılması (EFK cihazlarının yakalamış olduğu sineklerde, her kontrolde türe göre sayım yapıp, kayıt altına almak; canlı yakalama ve yem kapanlarında aktivite olup olmadığını her gelişte kontrol etmek ve bu kontrol sonuçlarını kayıt altına almak ve bu kayıtları trend analizi için kullanmak)

Ø  En az 3 ayda bir ayrıntılı bir pest kontrol raporunu firmaya sunmak (BRC-food standart gerekliliği)-saha kontrollerinde tespit edilen eksiklikler-pest kontrol girişine neden olacak açıklıkların, haşere üremesine ve çoğalmasına neden olabilecek yetersiz temizlik uygulamalarının, pest kontrol ekipmanlarının yerinde olup olmadığının ve eksik, kırık olup olmadığının kontrolü; iyileştirme için öneriler, vb.
Firmaların pest kontrol ile ilgili alması gereken önlemler:
ü  Pest kontrolde haşerelerin öldürülmesinden çok, saha içine girişini ve saha içinde çoğalmasını önleyici tedbirler üzerinde durmak gerekir;

ü  Dış alana açılan tüm kapıların ve pencerelerin kapalı ve/veya yalıtımlı olması (kapılarda hava perdesinin kullanılması, kapı altlarına ve kapı yanlarına fırçalıklar konulması; pencerelere sineklik teli takılması, tavandaki açıklıkların kapatılması, vs.)


ü  Zeminde ve duvarda çatlak, yarık, deforme olmuş bölümlerin onarılması

ü  Drenaj sisteminin uygun olması (kirli suyun geri dönüşünü ve haşere girişini engelleyici boru sistemi, üzerinde süzgeç olması, kolay sökülüp, takılabilir ve temizlenebilir olması)


ü  Dış alanda çöp biriktirme alanlarında kullanılan çöp konteynırlarının düzenli aralıklarla boşaltılıp, yıkanması ve dezenfekte edilmesi, konteynırların kapaklarının kapalı tutulması

ü  Üretim ve depolama alanlarında düzenli temizlik yapılması-özellikle zemin ve duvar bağlantı yerleri, yüksekteki boruların üst kısımları, yüksek tavanlarda tavan ve duvar birleşim yerleri


ü  Fabrika çevresindeki bitki florasının kontrol edilmesi (düzenli bakım, çimlerin biçilmesi, ağaçların budanması, vs.)

ü  Tahta paletlerin kontrol edilmesi ve gerektiğinde ısıl işlem görmüş palet kullanılması, paletlerin dış alandan içeriye alınırken tek tek kontrol edilip alınması; açıkta gıda işlenen alanlarda tahta palet kullanılmaması; tahta sebze kasalarının yerine plastik kasaların kullanılması

ü  Özellikle hububat ve kuruyemiş depolarında güve sorununa karşı serin ve havadar depolama yapılması

ü  Eğer dış alanda kuş problemi varsa ve kuşlar depo alanlarına giriyorsa; yükleme ve boşaltma sırasında dış alanla bağlantıyı kesecek şekilde körüklü rampa sistemi kullanılması

ü  Özellikle çeltik, buğday tesislerinde; çeltik ve buğday temizleme ünitelerinin düzenli aralıklarla ve etkin bir şekilde temizliğinin yapılması

BRC-food denetçisi olabilmek için gereken şartlar nelerdir?

BRC-food denetçisi olmak isteyenlerin aşağıdaki gereklilikleri karşılaması gereklidir:
Gıda ile ilgili ya da biyolojik bilimler ile ilgili bir bölümden lisans derecesiyle mezun olmak ya da bu dallarda en azından yüksek okul mezunu olmak (gıda mühendisleri, gıda teknolojisi yüksek okul mezunları, biyologlar)
Gıda sektörü ve gıda sektörü ile alakalı sektörlerde üretim, perakendecilik, gözetim, kontrol ya da uygulama alanlarında; kalite güvence ya da gıda güvenliği ile ilgili konularda minimum 5 yıl iş tecrübesine sahip olmak
İş tecrübesinin olduğu konularda-spesifik ürün kategorileri konusunda-bilgisini gösterebilmek
BRC onaylı eğitmen tarafından verilecek kayıtlı (örn. IRC onaylı) BRC-food baş denetçi eğitimine katılmak ve sonrasında yapılacak sınavı geçmek  
Codex Alimentarius prensiplerine dayalı en az 2 günlük sertifikalı bir HACCP eğitimine katılmış olmak
Denetçi adayının, GFSI onaylı standartlarda- ISO 22000 ve ISO 9001 serilerinde (gıda firmalarında)-3.taraf gıda güvenliği denetimlerini kapsayan  10 ya da 15 günlük şahit denetimleri de içeren gözetim eğitimine katılması ve bu denetimlerden en az 5 denetim gününün BRC-food Global Gıda Güvenliği Standardına göre yapılmış olması gereklidir.

15 Şubat 2013 Cuma

Seyahat Notlarım-Azerbaycan/Bakü/Ağcabedi

Azerbaycan’a Türkiye’den oldukça tecrübeli bir ekibin kurmuş olduğu bir süt fabrikasında eğitim vermek ve denetim yapmak için üç kere gittim. Gitmiş olduğum tesis Bakü’ye beş saat mesafede yer alan Ağcabedi de kuruluydu.
İlk gittiğimde kardeşimde Bakü’de çalıştığından bir gece onunla kaldım, akşam Bakü’yü dolaştırdı bana. Ancak hava çok soğuk olduğu için ve yerlerde oldukça kaygan olduğu için çok fazla gezemedik.
Bakü, tam bir Avrupa kenti görüntüsüne sahip, mimari yapı olarak İtalyan ve Alman mimarisi hakim. Bakü şehir merkezi, geniş caddeleri, ışıklandırılmış binaları, deniz kenarındaki parkı ile çok güzel geldi bana...En son gidişim 2012 Eurovisionundan bir ay önceydi...Şehrin çehresi oldukça değişmişti; bütün taş binalar akşam üstü için ışıklandırılmıştı, deniz kenarında insanların yürüyebileceği yerler yapılmıştı, sokak lambaları konulmuştu bir sürü...Eurovision için üzerlerinde reklam olan taksiler ve yolcu otobüsleri yan yana sıralanmıştı..
Bakü şehir merkezi olarak çok güzel olsa da, Baküden uzaklaştığınız an Azerbaycan’ın diğer yüzüyle karşılaşıyorsunuz. Bakü’deki Avrupai şehir görüntüsü yerini savaşın izlerini taşıyan bir görüntüye bırakıyor.

Akılda kalanlar...
Azeriler çay içmeyi çok seviyor. Havalanına ne kadar aceleniz olsa da Azeri şoför taksiyi durdurup, çay ocağında oturup, hiç de bizim çaylara benzemeyen oldukça açık renkli, bir demlik çayını içmeden ve içirtmeden yola devam etmiyor.
Azeriler oldukça sıcakkanlılar ve üzerlerinde rus kültürünün olumlu etkilerini hissedebiliyorsunuz.
Azerbaycan’da Türkiyedeki gibi kapalı alanlarda sigara içme yasağı yok.
Taksiye bindiğinizde şoförden bir sürü şey öğrenmeniz mümkün-ekonomik ve siyasi durum, halkın yaşayışı, vb.
Azerbaycan oldukça pahalı bir ülke.
Üretim az olduğundan özellikle gıda ürünlerinde ithalata bağımlılar.
Bakü’de her ne kadar Avrupai bir görünüm olsa da biraz daha dikkatli baktığınızda binaların arka taraflarının harabe gibi olduğunu göreceksiniz.

Burda kendinizi yabancı gibi hissetmiyorsunuz, herkes birbirini anlayabiliyor, rahatça kendi anadilinizi konuşabiliyorsunuz.
Her yerde Haydar Aliyev’in fotoğrafı ve ismi var.



14 Şubat 2013 Perşembe

Food Defence (Gıda Savunma) Nedir? Gıda Sektöründe Food Defence (Gıda Savunma) Nasıl Uygulanır?


Food defence (gıda savunma), gıdanın kasıtlı eylemlerden ya da kontaminasyondan korunması demektir. Zarar vermek isteyen kişinin amacı, insanları öldürmek ya da ekonomik olarak zarar vermek olabilir. Kasıtlı eylemler genellikle mantıklı değildir ve bunları önceden tahmin etmek zordur.

Food defence (gıda savunma) konusunu HACCP sistemi ile karıştırmamak gerekir; haccp sistemi gıdanın  kasıtlı olmayan kontaminasyonlardan korunmasıdır. Eğer kritik noktalarda önlem alınmazsa, ne olacağını önceden tahmin edebilme temeline dayanan HACCP Planları ve SOPler, gıdayı kasıtlı olmayan kontaminasyonlardan korur.

Amerika ve İngiltere gibi ülkelerde gıda savunma (food defence) konusu, artan terör eylemleriyle beraber daha da önem kazanmıştır. Bu konu özellikle BRC-food global gıda güvenliği standardında çok detaylı olarak ele alınmasa da güvenlik (security) ve acil durumlara hazırlık başlıkları altında gıda firmalarından bir takım gerekliliklerin yerine getirilmesini beklemektedir. IFS-food-vers.6 standardına food defence (gıda savunma) konusu ayrı bir bölüm olarak eklenmiştir. FSCC 22000 standardı PAS 220 klavuzunda da aynı şekilde food defence konusu ayrı bir başlık olarak ele alınmaktadır.

Özellikle büyük perakende zincirleri, kendi tedarikçilerini denetlettirirken, denetim soru listesinde food defence ayrıntılı bir konu olarak ele alınmaktadır. Ancak henüz Türkiye’deki gıda işletmelerinde-büyük, kurumsal bazı şirketler haricinde-bu konu çokta bilinmemekte, ancak bununla ilgili özel bir müşteri talebi olması durumunda ele alınmaktadır. BRC ve IFS gibi gıda güvenliği yönetim sistemlerini uygulayan firmaların-özellikle Amerika ve İngiltere gibi ülkelere satış yapan-bir adım daha öne gidip gıda savunma (food defence) konusuna eğilmeleri uygun olacaktır.

Gıda sektöründe gıda savunma konusunda ele alınacak konular ve yapılacaklar özet olarak aşağıdaki gibidir:
             1-İşletmede gıda savunma konusunda değerlendirme yapmak
·        Değerlendirme yapılırken öncelikle işletmedeki mevcut durumu analiz etmek ve sonrasında gerekli kontrol önlemlerini belirlemek gereklidir. Bunun için işletme iç ve dış sahasında her bir alan için ve dışardan gelen ziyaretçiler/taşeronlar/araçlar için işletmenin almış olduğu güvenlik önlemlerini sorgulamak gerekir:
                                            -Dış alan güvenliği
                                            -İşletmeye gelen ziyaretçiler ve araçlar
                                            -İşletme personeli
                                            -Prosesler
                                            -Tesis iç alanları (depolama, sevkiyat)
                                            -Yardımcı tesisler (su, hava, buz, buhar)
                                            -Laboratuvar
                                            -Bilgisayar sistemleri

             2-Gıda savunma planı oluşturmak
·        Mevcut durum değerlendirmesi yapıp, yukarıdaki herbir başlık için alınacak gıda savunma önlemlerini belirlemek gerekir.

             3-Gıda savunması konusunda sorumlu kişileri atamak

             4-Sorumlu kişilere bu konuda eğitim vermek

             5-Gıda savunma planını uygulamak

             6-Gıda savunma planının belirli aralıklarla etkinliğini doğrulamak için denetim ya da tatbikat yapmak.
· Food defence planını oluşturduktan ve uygulamaya başladıktan sonra en az 3 ayda bir planın etkinliğini doğrulamak gerekir. Doğrulama sonuçları kayıt altına alınmalıdır.
· En az yılda bir ve gerektiği durumlarda (proseste bir değişiklik olduğunda, yeni bir üretim hattı eklendiğinde, tedarikçiler değiştiğinde, yeni bir teknoloji proses dahil edildiğinde, vb.) plan gözden geçirilmeli ve bunun kaydı tutulmalıdır.

15 Kasım 2012 Perşembe

En Son Yapılan Geri Çağırmalar: Allerjen İçeren Gıdalar

FDA’in web sitesindeki en son yapılan geri çağırmalara baktığımızda (Eylül-Ekim-Kasım 2012) bunların büyük çoğunluğunun etiket üzerinde eksik allerjen beyanından olduğunu görüyoruz. Gıda işletmelerinde son ürün kontrolleri yapılırken, etiket bilgilerinin kontrol edilmesi bu nedenle çok önemli. Avrupa Birliği yasal düzenlemelerine parelel olarak 29 Aralık 2011’de yayınlanmış olan Türk Gıda Kodeksi Etiketleme Yönetmeliği’nde, allerjen gıdaların listesi bulunuyor. Gıda işletmeleri bu yönetmeliğe göre ürün içine katmış oldukları her bir hammaddenin/katkı maddesinin allerjen içerip içermediğini bilmek zorunda ve eğer allerjen içeren bir hammaddeyi/katkı maddesini ürün içine katıyorsa bunu son ürün etiketi üzerinde beyan etmek zorundadır. Örneğin; peynir altı suyu tozu üreticisi, etiket üzerinde “süt içerir” ya da buğday unu üreticisi etiket üzerinde “gluten içerir” diye beyan etmek zorundadır. Ancak, allerjen içerik, zaten etiket üzerinde, ürünün içindekiler listesinde yer alacak ise böyle bir beyana gerek yoktur. Örneğin; herhangi bir çikolata ürününün üzerinde, içindekiler listesinde süt zaten yazıyorsa, ek olarak “süt içerir” diye beyan etmeye gerek yoktur. Aşağıdaki linkte allerjen içeren gıdaların nasıl etiketleneceği detaylı olarak anlatılmıştır: